Sosyal anksiyete bozukluğu, kişinin performans göstermesi gereken durumlarda utanç, olumsuz anlaşılma ve reddedilme kaygısı yaşaması ile karakterize bir kaygı bozukluğudur.

 

Kişi olumsuz bir biçimde değerlendirilebilecek şekilde davranmaktan ya da kaygı duyduğuna dair belirtiler göstermekten çekinir. Sonuç olarak zamanla sosyal izolasyon gerçekleşebilir.

 

Çocuk ve ergenlerde görülme sıklığı %5-15 olarak bildirilmiştir. Kızlarda erkeklere göre daha sık görülür.

 

Genetik ve çevresel etmeler sosyal anksiyete bozukluğunun ortaya çıkmasında rol oynamaktadır.

 

Sosyal anksiyetesi olan çocuk ve ergenler derslere daha az katılım gösterebilir, dikkat sorunları ve dolayısıyla öğrenme güçlükleri yaşayabilirler.

 

Çocuklarda ise ağlama, bağırma, tekme atma, donakalma, vurma davranışları görülebilir.

 

Sosyal olarak performans göstermesi beklenen yerlerde çarpıntı, terleme titreme, kas gerginliği ve ağız kuruluğu görülebilir.

 

Tedavi edilmemiş sosyal anksiyete bozukluğu diğer kaygı bozuklukları, depresyon, internet bağımlılığı ve madde kullanım bozukluğu gibi diğer psikiyatrik durumlarla eş tanı gösterebilir. 

 

Sosyal Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

 

Sosyal anksiyete bozukluğu tedavi edilmediği taktirde okul reddi, eğitim hayatının erkenden sonlanması, iş hayatında yersizlikler, verimin düşmesi ve ilişkilerde bir takım sorunların ortaya çıkmasına yol açabildiği için tedavi oldukça önemlidir.

 

Tedavide terapi ve/veya ilaç kullanılabilir.